Teknolojinin son sürat ilerlediği bir dönemde, insanlar üstesinden gelemeyecekleri hiç bir sorun olamayacağına inanmaya başlamışlardır. 'Titanic' adlı dev transatlantik ise, insanlığın doğaya karşı gövde gösterisi gibidir. Bu 'Düşler Gemisi' nin yolcuları arasında Avrupa`da bir kaç yıl geçirdikten sonra Amerika`ya dönmekte olan, Jack adlı genç bir ressam ile nişanlısı ve annesiyle Philadelphia`ya giden Rose adlı genç bir kız da vardır. İki genç, şans eseri tanışacak, aralarındaki sınıf farkına aldırmaksızın birbirlerine yakınlaşacaktır.
öncesi yükleniyor...
00:06:42,814
- İşte bu. Yatak odası kapısı. - Görüyorum.
00:06:55,053
İçeri girdik. İçeri girdik tatlım. Buradayız işte.
00:07:00,413
Bu Hockley'nin yatağı. Orospu çocuğunun yattığı yer.
00:07:09,493
Haydaa, biri musluğu kapatmayı unutmuş.
00:07:11,853
Dur biraz. Bir saniye. Sağa geri git.
00:07:20,773
Şu gardırop kapısına yaklaş.
00:07:23,693
- Bir koku mu aldın patron? - Altındakini görmek istiyorum.
00:07:26,812
Ellerini uzat dostum.
00:07:33,612
Güzel.
00:07:36,172
- Yavaş. Dağılabilir. - Tamam.
00:07:40,092
Tamam, devam. Ters çevir. Devam. Döndür.
00:07:43,692
Devam et. Devam.
00:07:45,972
Tamam, şimdi bırak.
00:07:56,051
Fıstık gibi. Şunu gördün mü patron?
devamı yükleniyor...