Teknolojinin son sürat ilerlediği bir dönemde, insanlar üstesinden gelemeyecekleri hiç bir sorun olamayacağına inanmaya başlamışlardır. 'Titanic' adlı dev transatlantik ise, insanlığın doğaya karşı gövde gösterisi gibidir. Bu 'Düşler Gemisi' nin yolcuları arasında Avrupa`da bir kaç yıl geçirdikten sonra Amerika`ya dönmekte olan, Jack adlı genç bir ressam ile nişanlısı ve annesiyle Philadelphia`ya giden Rose adlı genç bir kız da vardır. İki genç, şans eseri tanışacak, aralarındaki sınıf farkına aldırmaksızın birbirlerine yakınlaşacaktır.
öncesi yükleniyor...
01:19:31,557
Titanic bir daha gün ışığı görmedi.
01:19:35,477
Günbatımına, geminin battığı geceye geldik.
01:19:38,437
- Altı saati daha var. - İnanması çok zor.
01:19:40,757
Smith orada duruyor...
01:19:42,517
buzdağı uyarısı Allahın belası herifin elinde.
01:19:44,997
Afedersiniz, uyarı elinde ama hızlanma emri veriyor.
01:19:47,836
Yirmi altı yıllık deneyimine fazla güveniyor.
01:19:51,116
Gemiyi batıracak kadar iri bir şeyi önceden görerek dönebileceğini düşünüyor.
01:19:55,316
Ama bu devasa geminin küçücük bir dümeni vardı.
01:19:58,036
Keskin dönüşlerde hiçbir işe yaramazdı.
01:20:00,596
Bildiği her şey yanlıştı.
01:20:14,876
Oldukça uygun bir yer, gerçekten. Burası oturma odası.
01:20:20,395
- Bu ışık yeterli mi? - Ne?
01:20:22,875
Ressamlar için iyi ışık gerekmez mi?
devamı yükleniyor...